+90 544 392 06 78
info@enerjietutraporu.com
  • 18-04-2023

Enerji Yoksulluğu Nedir?

Enerji yoksulluğu, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından "modern pişirme yakıtlarıyla yemek pişirememe ve günbatımında okuyabilmek veya diğer ev ve üretken faaliyetleri yerine getirebilmek için minimum düzeyde elektrik aydınlatmasının olmaması" olarak tanımlanmaktadır.

Enerji yoksulluğu, gelir düzeyi düşük hanelerin yüksek enerji fiyatlarına karşı zorlanması, eski tip yüksek enerji tüketen aletler ve verimsiz binalarla birleşen çok boyutlu bir sorunlar kombinasyonudur. Ancak, enerjiye erişim ve enerji yoksulluğu kavramları, tanımları ve anlamları açısından karmaşıktır. Örneğin, enerji kaynağı olarak güneş panellerini kullanan haneler, modern enerjiye erişimi olan evler olarak kabul edilip edilmeyeceği gibi konular belirsizliğini korumaktadır.

Enerji Yoksulluğuna Neden Olan Faktörler Nelerdir?

Enerji yoksulluğunu etkileyen beş temel itici güç, ekonomik ve politik sistemler, iklim, ekonominin durumu, hane geliri ve politika çerçevesidir. Bu güçler, birbirleriyle bağlantılıdır ve ülkeden ülkeye ve bölgeden bölgeye farklılık gösterir. Ayrıca, fiziksel altyapı yatırımları, sosyoekonomik ve demografik faktörler ile politika müdahaleleri de enerji yoksulluğunu etkileyen faktörler arasındadır.

Dünyada Enerji Yoksulluğu

Dünyanın her yerinde enerji yoksulluğuna rastlanmakla birlikte bazı yerlerde bu oran artmaktadır. Dünya genelinde her 10 kişiden biri elektriğe erişimden yoksun, özellikle Sahra altı Afrika'da elektrik kullanımına erişim zorluğu yaşanıyor. Bu soruna yönelik enerji sürdürülebilirliği çalışmalarına rağmen, Afrika'daki düşük gelirli bölgelerde 10 kişiden 6'sı hala elektrik kullanımına erişemiyor. Puliti'ye göre, önlem alınmazsa Sahra altı Afrika'da yaşayan nüfusun %90'ı 2030 yılına kadar elektrikten mahrum kalabilir.

Kuzey Amerika bariz bir biçimde dünyanın en büyük kişi başı elektrik tüketilen bölgesidir. Bununla bağdaşır şekilde ABD de kişi başı yüksek elektrik tüketiminde bulunmaktadır. Çin’in 2, Brezilya’nın 4, Hindistan’ın 12 ve Somali’nin 550 katından fazla kişi başı elektrik tüketimi söz konusudur. Bu adaletsizlik Somali gibi ülkelerde acı yüzünü net bir şekilde göstermektedir

Sonuç

Enerji yoksulluğu, enerji hizmetlerine erişim sağlayamama durumudur ve toplumun nasıl bir yapıya, kimin için enerjiye ve nasıl bir iktisadi gelişmeye ihtiyaç duyduğu gibi sorulara yanıt vermekle başlayarak çözülebilir. Enerji hizmetlerine erişim temel bir insan hakkı olarak değerlendirilmeli ve kırılgan hane halklarına yönelik tedbirler alınmalıdır. Bu tedbirler arasında sosyal kaygılarla belirlenmiş hakkaniyetli enerji fiyatları, enerjiye erişimi bulunmayan yerlere sosyal devlet anlayışı çerçevesinde kâr amacı gütmeden enerji hizmetleri sunulması ve savunmasız tüketicilerin korunması için refah sağlayıcı politikalar bulunmaktadır. Enerji yoksulluğuyla mücadele edilmezse, sürdürülebilirlik kavramı da işlevini yitirebilir. Bölgesel bazda enerji yoksulluğu sorunu görmezden gelinirse, küresel enerji yoksulluğunu önleme çabalarının başarısızlıkla sonuçlanabileceği belirtilmektedir. Enerji verimliliğini artıracak ekipmanlara yatırım yapılması gerektiği ifade edilirken, hane halklarının erişimine dikkat çekilmektedir. Hane halklarının gelirlerinin artırılması, istihdam sağlanması ve refah politikalarının devreye sokulması gerektiği belirtilmektedir. Enerji yoksulluğu çeken hane halklarının tespit edilmesi ve kişiselleştirilmiş önlemler alınması gerektiği ifade edilirken, bu işlemler için ademi merkezi bir yapıya ihtiyaç duyulduğu ve yerel yönetimlerin yetki ve sorumluluklarının artırılması gerektiği vurgulanmaktadır.

Küresel sorunlardan biri olan iklim değişikliği hakkında buradan  bilgi alabilirsiniz.

Ozan Kürekçi

Elektrik Yüksek Mühendisi